22 Ekim 2012 Pazartesi

Düzen ve Düzensizlik

Saanen, 30 Temmuz 1978

Düzen sözcüğü ile ne demek istiyoruz? Bu sözcüğü duyduğunuzda, duygularınız, tepkileriniz, içgüdüsel yanıtlarınız ne? Totaliterlere göre düzen küçük bir topluluğa ve bunların koyduğu kurallara uymaktır. Çok Yalın terimlerle anlatıyorum, ama bu düzen sözcüğüyle ne demek istediklerini anlamak için yeterli. Karşı çıkan yoktur hep aynı biçimde düşünürüz, hepimiz devlet için çalışırız. Yolda sapan kişiye karşıt denir ve yok edilir. Bu da bir düzen. Bunu sorgulayacağız.

Bir zamanlar Viktoryen düzen vardı-viktoryen sözcüğünü on dokuzuncu yüz yılın sonlarındaki anlamıyla kullanıyorum- yani dışardaki herşeyi düzen içinde tutmak anlamında. İçeride kaos, karışıklık, sefillik olabilir, ama dışarıya kendinizi çok düzenli gösterirsiniz. Buna karşıt olarak biz de son zamanlarda göz yummayı geliştirdik. Göz yuman toplumlarda erkek ya da kadın için düzen tiksindiricidir. Viktoryen döneminde yaşayan erkek ve kadın için düzen, denetim, duygularını saklama, tutma, kendini geri çekme demekti. Şimdi de totaliter düzen var. Bunlar çok yalın olgular, gündelik olgular. Dışarıda düzen olmalı deriz, ama içte düzensizizdir. Böyle olduğunu söyleyebilir misiniz? Düzensizlik, çelişki, karmaşa, diğerlerine karşıt olarak bir şeye önem verme demektir, cinsellik olağanüstü önem kazanır, belki de tek önemli şey olur, geri kalanları da bir yana bırakırız ya da ikinci plana atarız. İçsel olarak sürekli bir uğraş ve savaş vardır-bu düzensizliktir. Kuşkusuz bu çok açık

Peki hem içte hem dışta düzensizliği doğuran nedir? Düzensizlik içinde yaşadığımızın farkında mısınız? Savaş varken dışarıda düzensizlik vardır. Bu papazlar tarafından kutsal görülen ve saygı duyulan tam bir terörizmdir. Böyle bir terörizm elbette düzensizliktir, ama her insanın gerekli bir şey olarak gördüğü saygın bir düzensizliktir. Uluslar varsa düzensizlik de vardır. Dolayısıyla dışsal olarak da içsel olarak da düzensizlik vardır. İçimizdeki düzensizlikle tanışık mıyız? Gazeteleri ya da dergileri okuduğumuzda dışarıdaki bu canavarca düzensizliği biliriz. Ama içsel düzensizliğimizi tanımak çok daha zordur. Şimdi kendime soruyorum, siz de soruyorsunuz, bu düzensizliğin kökü nedir, neden böyle yaşıyoruz? Neden hoş görüyoruz? Neden kabul ediyoruz? Kadınla erkek arasında düzensizlik vardır, ilişkiler ne kadar yakın, hoş, uyumlu ve doyurucu olursa olsun, aralarında sürekli savaşım vardır, bu da düzensizliktir.........

Düzensizliğe alışmışsınız; savaşlara alışmışsınız; karınızla, kocanızla kavga etmeye alışmışsınız. Kaos içinde yaşamaya alışmışsınız. Biliyor musunuz, bu çok ilginç; kozmos sözcüğünün anlamı düzendir ve evren de bir düzen içindedir. Biz düzensizlik içinde yaşayarak kozmosu, evreni anlamaya çalışıyoruz. Ben kendim düzensizlik yaşarken tümüyle düzen içinde olan bir şeyi nasıl anlayabilirim?

Alıntı:
Jiddu Krishnamurti "Çatışma Üzerine"
Çeviren: Nurgül Demirdöven, Deniz Demirdöven (Ayna Yayınevi; 1'inci Basım Mart 2002)
s. 102-110

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar