28 Ekim 2012 Pazar

Bana uymaz...

İnsanlar neden "uyma" davranışı gösterir? Bakalım....

İnsanoğlu sosyalleşmenin ta en dibinde doğan sosyal psikolojinin farkına varalı beri çok uzun zaman geçmedi (homo sapiens'i başlangıç noktamız kabul edersek :)). Ama sosyal etkileşime geçeli "taaaa" denebilecek kadar uzun zaman oldu ve sosyal etkiler kendini göstermeye başladı.
Sosyal etkiler insanların birbirlerini düşünceleri, davranışları, çatışmaları, pazarlıkları ya da propaganda; ikna; güç kullanma gibi yöntemler kullanarak (farkında olarak ya da olmadan) değiştirmeye; uyumlaştırmaya çalıştıkları bir serbest halk pazarıdır.
Toplumsal ve kültürel yaşamdan ayrışmayı kabullenebilecek ya da bu yabancılaşmayı kendine bir hayat tarzı olarak seçebilecek derecede öz disiplin sahibi ve insanlardan nefret eden bir varlığa dönüşmediğimiz sürece "uyma" davranışı yani birilerinin bizden beklediğini yapma davranışı göstereceğiz....
Uyma ve yabancılaşma, nasıl bir paradoks içinde yan yanalar bir bakalım:
"Toplumsal normların ve değerlerin davranışları yönetici, düzenleyici ve anlamlandırıcı işlevleri, yerini, zenginlik, prestij ve rekabete dayalı, yarışmacı serbest pazar mantığına bırakmıştır. Aynı şekilde, modern toplumlar, kitle iletişimin, modanın, küreselleşmenin, şehirleşmenin etkisiyle, gittikçe tekdüze, kitlesel, iç bütünlükten, ahlaki belirlenimlerden uzak bir insanlar yığını haline gelmektedir. Bu gelişmelerin her birinin yabancılaşmanın  ekonomik, kültürel, dini, politik boyutları ile ilişkilendirilmesi ve kuramın perspektifinden değerlendirilmesi mümkündür*"
Bu bağlamda "yabancılaşma mı yoksa uyma mı?" sorusuna vereceğiniz yanıtın, kendinize bir insan olarak mı yoksa batının "iş ahlakı" ile açıklamaya çalıştığı tuhaf protestanımsı mantıkta bir makine olarak mı baktığınızla doğrudan ilişkisi olduğuna dikkatinizi çekmek isterim..
Diğer yandan"örneğin demokrasinin kendisinden beklenenin aksine, bireyleri yönetim ve katılım idealleri söz konusu olduğunda politik yaşamdan uzaklaştırıp yabancılaştırdığını veya endüstrileşmenin bireyleri bir mekanik düzenek gibi algılayıp çalıştırdığı ve işletme mantığı ile yönettiği eleştirileri dile getirilebilir**"
Doğrusu sallanan sandalyenin geri salınımda da öne salınımında da gördüğümüz şey değişmez; sadece bakış açımız değişir. Makineleşerek uymak mı? İnsanlaşarak yabancılaşmak mı? Zor soru... cevabı size bırakıyorum....
*Alıntı:
"Yabancılaşma, Muhammet ERTOY, Lotus Yayınevi, Şubat 2007, s.149"
** Alıntı: a.g.e. s.150

M. Emrah YILDIRIM, 28 Ekim 2012 (Cumhuriyetime Tüm Sevgim ve Bağlılığımla)

1 yorum:

  1. Yabancılaşmak cesaret ister ve fark yaratır. İnsanlar yaşları arttıkça bilinç yönünden kuvvetlenseler de fizik yönünden zayıflarlar. İnsanları karşısına almak ve gemileri yakmak zorlaşır ekseri. Bunu yapmayı becerebilen ve idrar problemini rüzgara karşı gideren de çıkar hani. Ama... hani? okuzalti.blogspot.com

    YanıtlaSil

Popüler Yayınlar